Kıbrıs Toplum ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde patlak veren sahte diploma skandalı derinleşiyor. Türkiye’de mevkide bulunan isimlerin bu üniversiteden diploma aldığı, üniversite üzerinden yüklü para transferlerinin yapıldığı ve cemaat bağlantılarının yanı sıra Arap ülkelerinden gelen yüzlerce yabancı uyruklu kişiye sahte diplomalar satıldığı iddia ediliyor.
Skandalın Adı Büyüyor: Sadece Eğitim Değil, Sistem Çöküyor
Geçtiğimiz yıl Kıbrıs Toplum ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde ortaya çıkan sahte diploma skandalı, ülkenin en büyük güven krizlerinden birine dönüşüyor. Yargı sürecinin sürüncemede kalması, hükümetin sessizliği ve üniversite yönetiminin kayıtsız tavırları, kamuoyunda büyük öfkeye yol açtı.
UBP Bağlantılı İsimler Gündemde: Kamuda Sahte Diplomalar mı Var?
İddialara göre, şu anki hükümette görev yapan Ulusal Birlik Partisi (UBP) kökenli bazı isimlerin, bu üniversiteden alınan sahte diplomalarla kamu görevlerinde bulunduğu öne sürülüyor. Yargı süreci başlasa da somut bir adım atılmaması, “skandalın üzeri bilinçli şekilde mi örtülüyor?” sorularını gündeme getiriyor.
Arap Ülkelerinden Gelenler de Sahte Diploma Aldı
Sahte diplomaların yalnızca KKTC ve Türkiye’de değil, Kuveyt, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerden gelen kişiler tarafından da alındığı iddia ediliyor. Üniversiteye hiç uğramadan, yalnızca para karşılığında belge temin eden bu kişilerin diş hekimliği gibi kritik alanlarda “mezun” gösterildi.
“Bazıları sadece 3 günlüğüne KKTC’ye turist olarak geldi, ardından belgeleri kargo ile teslim edildi.” diyen kaynaklar, bu yapı sayesinde Arap ülkelerinde dahi diplomaların “geçerli kılındığını” belirtiyor.
Üniversite Yönetimi Sessiz: Neden Hiçbir Açıklama Yapmıyorlar?
Skandalın merkezindeki üniversite yönetimi ise hiçbir resmi açıklama yapmadan süreci izlemekle yetiniyor. Bu sessizlik, kamuoyunda derin şüpheler uyandırıyor:
“Acaba olan bitenden haberleri mi vardı, yoksa bu kirli düzenin içinde onlar da mı var?”
Türkiye’deki Bazı Mevki Sahiplerinin de Diploması Aynı Yerden
İddialar yalnızca KKTC sınırlarıyla sınırlı değil. Türkiye Cumhuriyeti’nde bazı bürokratların, danışmanların ve kamu görevlilerinin de Kıbrıs Toplum ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nden alınan diplomalara sahip olduğu konuşuluyor. Bu gelişme, olayın sadece bir üniversite skandalı değil, iki ülkeyi de etkileyebilecek bölgesel bir sistem çöküşü olabileceğini gösteriyor.
Yüklü Para Akışı ve Cemaat Bağlantılı Yapılanma Şüphesi
Üniversite üzerinden yüklü miktarda para geçişinin yapıldığı, bu transferlerin ise denetimsiz ve kayıt dışı şekilde gerçekleştiği yönünde ciddi iddialar gündemde. Dış basında da yer alan bazı haberlere göre, bu yapının yalnızca eğitim alanında değil, aynı zamanda paralel bir mali ve siyasal yapılanmaya da hizmet ettiği öne sürülüyor.
Doğa Kolejleri ????
Skandalın boyutunu daha da derinleştiren en önemli detay ise şu:
Cemaat ile ilişkilendirilen Doğa Kolejleri’nin, Kıbrıs Toplum ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi ile aynı yapı altında, aynı kişiye ait olduğu bilinmekte. Türkiye’de yüzlerce öğrenciyi bünyesinde barındıran özel eğitim kurumu Doğa Kolejleri’nin sahibi ile bu sahte diplomalarla gündeme gelen üniversitenin sahibi aynı kişi. Bu durum için derinlemesine bir araştırma yapılması ve KKTC’de ki Doğa kollejlerinin durumununda hızlıca incelenmesi gerekmektedir.
Yargı ve Polis Nerede? Tarafsızlık Sorgulanıyor
Yargı makamlarının hareketsizliği ve polis dosyalarının rafa kaldırılmış gibi durması, kamuoyunda “hukuk devleti” ilkelerinin işleyip işlemediğine dair kaygıları artırıyor. Adaletin bu kadar gecikmesi, “bazı isimler mi korunuyor?” sorusunu gündeme getiriyor.
Gerçekleri Açıklayacağız: Diplomalar Kimlere, Kimlerden?
Gazetemiz, bu skandalın her adımını belgeleriyle ve isim isim açıklayacaktır.
Kimler diploma aldı? Kimler bu düzeni kurdu? Kimler rant sağladı?
Hepsi belgeleriyle açıklanacak.
Bu olay, yalnızca bir üniversitenin çöküşü değil; bir hükümetin, bir eğitim sisteminin ve bir ülkenin ahlaki krizidir.
Sahte diplomalarla inşa edilen koltuklar, bir gün gerçek adaletin altında ezilmeye mahkûmdur.