Kıbrıs’ta yükselen lüks projeler, artan inşaat hızı ve milyonlarca euroluk yatırım… Fakat bir soru sessizce büyüyor: Bu para gerçekten inşaattan mı geliyor?
Kuzey Kıbrıs’ta son yıllarda adından en çok söz ettiren yatırımcı gruplardan biri: Fenercioğlu Şirketler Grubu.
Konut projeleriyle, lüks yaşam alanlarıyla ve büyük lansmanlarıyla gündemden düşmeyen bu şirket, aynı zamanda finansal büyüklüğüyle de dikkat çekiyor.
Ancak kamuoyunda giderek daha sık dile getirilen ciddi bir iddia var:
Fenercioğlu’nun yatırım hacmi, sanal bahis sektöründen elde edilen yüksek gelirlerle finanse ediliyor.
SANAL BAHİS PARASI İNŞAATA MI DÖNÜŞÜYOR?
Yatırım dünyasında sıkça kullanılan yöntemlerden biri, yüksek hacimli nakit akışlarını gayrimenkul yatırımları üzerinden sisteme sokmak.
Fenercioğlu’nun son 2 yıl içinde ulaştığı büyüme hızı, projelerin agresif yayılması ve lansmanlara yapılan yoğun yatırımlar; bu şirketin sadece inşaat satışıyla bu kapasiteye ulaşamayacağını düşündüren en önemli başlıklar arasında.
İddialara göre:
-
Daire satışlarının büyük bölümü nakit tahsilatla gerçekleştiriliyor,
-
Gayrimenkul satışları kısa sürede kapatılıyor ve mülkiyet devri hızlı ilerliyor,
-
Şirketin mali yapısı ve sermaye kaynaklarına dair hiçbir şeffaf kamu açıklaması yapılmıyor,
-
Finansal denetime dair bağımsız raporlar, açıklanmış yatırımcı listeleri veya fon belgeleri bulunmuyor.
Bu durum, sanal bahis gibi yüksek gelir üreten, ancak sistem dışı kalan kaynakların inşaat sektörü üzerinden aklanıyor olabileceği yönündeki iddiaların giderek yayılmasına neden oluyor.
Son dönemde kamuoyunda bu konuda şu ifadeler sıkça dile getiriliyor:
“İnşaat paravan, arkasında başka bir sektör var.”
“Beton dökülüyor ama nereden geldiğini kimse bilmiyor.”
“Sanal bahis geliriyle satın alınan konutlar sisteme yasal olarak sokuluyor.”
Şirketin yatırım hacmi büyüdükçe bu fısıltıların daha geniş çevrelere yayıldığı ve konunun basit bir dedikodunun ötesine geçtiği dikkat çekiyor.
Üstelik şirketin lansmanlarına katılan bazı isimlerin bu iddialar hakkında kamuoyuna hiçbir açıklama yapmaması, sessizliği derinleştiriyor.